Metin Lokumcu Davası’nın 12. Duruşması Dava 11 Haziran’a Ertelendi.
Öğretmen Metin Lokumcu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu Artvin’in Hopa ilçesine yaptığı ziyarette çıkan olaylarda polisin biber gazı kullanması sonucu kalp krizi sonucu hayatını kaybeden 13 polis memuru hakkında açılan davanın 12. duruşması görüldü. Bakan’ın toplantısı bugün yapıldı. Dava 11 Haziran’a ertelendi. Aile avukatı Meriç Eyüboğlu, “13’üncü yılı geride bırakmış olacağız. 11 Haziran’da toplandığımızda artık çok geç ama adaletin gelip gelmeyeceği konusunda çok endişeliyim.”
Öğretmen Metin Lokumcu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Artvin’in Hopa ilçesine ziyareti sırasında polisin biber gazı kullanması sonucu kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden 13 polis memuru hakkında açılan davanın 12. duruşması görüldü. Başbakan, bugün Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde. Tamamlandı. Duruşmada, daha önce tanık olarak dinlenmesine karar verilen polis memurlarına ulaşılamadığı için dinlenme taleplerinin reddedilmesine ve davanın 11 Haziran 2024 tarihine ertelenmesine karar verildi.
“ADALET SİSTEMİ İÇİN TEST OLACAK BİR DAVA”
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapıldı. Trabzon Eğitim-Sen Şube Başkanı Muhammet İkin şunları söyledi:
“Bugün bu ülkede vatanseverliğin, yaşam alanlarının korunmasının, doğa sevgisinin, insanın kendi hayatına sahip çıkmasının yaşandığı Metin Lokumcu davasının karar duruşması öncesi ve sonrasında birlikteyiz. Esasen bu Bu dava, Türkiye’de zedelenen adalet duygusunun yeniden canlandırılması için adalet sisteminin bir sınavıdır.” Dolayısıyla bu davanın, Türkiye halkının bu duyguları yeniden yüreğinde hissedebileceği, yurttaşların ülkede her şeye rağmen adaletin, hakkın, hukukun var olduğunu söyleyebilecekleri şekilde sonuçlanmasını bekliyoruz.”
“DEVLETİMİZ ETKİLİ POLİS YAPACAK POLİS BULAMADI”
Aile avukatı Meriç Eyüboğlu, son 3 duruşmanın sadece tanıkların dinlenmesiyle geçtiğini belirterek, şu ifadelerde bulundu:
“12. duruşmayı geride bıraktık ama ayırdığımız günde kat ettiğimiz kilometrelere bakarsak çok yol kat ettik. 31 Mayıs 2011, söylemesi kolay 12 yılı geride bıraktık. 13. Yıl oldu ve davanın nereye kadar gideceğini henüz kestirmek mümkün değil. 2023’te sadece 3 duruşma olacak. Duruşmamız oldu. Bir yıl boyunca 3 duruşmamız oldu. Üstelik bu davada da 3 duruşmamız oldu. Yargılamanın hızlandırılmış hali ve 3 duruşmadır uğraştığımız olay tutanağında 31 Mayıs 2011’de Hopa’da olay tutanağını hazırlayan tutanağı imzalayan polislerin dinlenmesi sorunu vardı. Oradaki polisler dinlendi, çoğu dinlendi, olay tutanağını kimin yazdığı belli değil, polis görmedi, bilmiyor, haberi yok, sadece imza attı, Hatta evde birisi imzalamış, kapısı çalınan polis lojmanlarında ‘okumanıza gerek yok, amirleriniz imzalamış’ dediler. Böyle bir olay ihbarı peşinde 3 duruşmayı geride bıraktık. Bugün Hopa’dan ve Türkiye’nin diğer yerlerinden bu amaçla çok sayıda insan geldi. Nereden? Olay tutanağında sadece dinlenmeyen iki polis vardı. ancak devletimiz muvazzaf polis memuru İbrahim Aydın’ı bir kez daha bulamadı.Bu polis memuru davanın başından beri aranıyordu.Son 3 duruşmada her duruşmada ismi anıldı.A Mahkemeye kendisinin muvazzaf polis olduğunu belirten yazı geliyor ancak bu polise tebligat yapılamıyor ve mahkemeye getirilemiyor.
“ADALETİN GELECEĞİ KONUSUNDA ÇOK ENDİŞELİYİM”
Tekrar ediyorum aslında gelip söyleyebileceği farklı bir şey yoktu. Olay tutanağını imzalayan polislerin ifadelerinden olay tutanağını imzalayanların hiçbir bilgilerinin olmadığını öğrendik ama yine de ilginç değil mi? Memur olan ve etkili polislik yapan hiç kimseye ulaşamıyoruz ve birkaç seanstır bekliyoruz. Bakın içeri girdik, 10 dakika kadar kaldık. Neden? Bu tanıklar aslında memur olduğu için nerede çalıştıkları belli olmalıydı ama bu tanıklara ulaşılamadı. Nihayet bugün bu tanıkların dinlenmesi konusundaki ısrardan vazgeçildi. Geriye kalan son 3 kişiyle yıl boyunca sadece 3 seans gerçekleştirdik. Boşa giden 3 seans olarak kaydedildi. Duruşmada çok daha sonraya ertelendi. 11 Haziran mütalaası hazırlanırsa biz ve duruşma savcısı tarafından yargılanan sanık polislerin avukatları savunmasını yapacağız. Karar duruşmasının 11 Haziran’da olacağı tahmin ediliyor ancak kesin değil. Bakalım önümüzde başka ne gibi engeller var. ‘Gecikmiş adalet adalet değildir’ Doğru ama biz zaten bu sözün çok gerisindeyiz. Başladığım gibi bitireyim; Dile kolay, 12 yıl. 13. yılı geride bırakmış olacağız. “11 Haziran’da bir araya geldiğimizde artık çok geçti ama adaletin gelip gelmeyeceği konusunda da çok endişeliyim.”
“DEVLET maalesef ADALETİ SAĞLAYACAK DURUMDA DEĞİL”
DEM Partisi İzmir Milletvekili İbrahim Akın şunları söyledi:
“Metin Lokumcu’nun yaklaşık 2-3 duruşmasına katılabildim ama 12. duruşmayı da tamamladığımızı bir kez daha gördük. Duruşma hakiminin Metin Lokumcu’nun yakınlarına sorması bile ne kadar üzgün olduğumuzu gösteriyor. Soru şu; var mı?” “Evet, 13 yıla varan sürede sözler tükendi, 13 yıldır adalet yerini bulmadı, yargılama sonuçlanmadı, Metin Lokumcu’nun alenen öldürülmesinin sorumluları da hesap vermedi.” sorumlu tutuldu. Kendisinin de söylediği gibi, resmi olarak polis olan birinin sözüne güvenemeyen devlet, herkesin hakkını savunabilecektir.” “Ve ne yazık ki adaleti sağlayacak konumda da değil.”
“BU FAŞİSSAN SİSTEMİ DEVAM ETTİĞİ KADAR BU ACILARI YAŞAYACAĞIZ”
Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu, Metin Lokumcu’nun arkadaşlarını 11 Haziran’daki duruşmaya davet ederek şu ifadeleri kullandı:
“13 yıldır mücadele ediyoruz ama biliyoruz ki arkamızda bu kadar güçlü bir halk ve Metin Hoca’nın sevenleri, dostları, meslektaşları olmasaydı bu noktaya gelemezdik. Son dönemde yaşanan hukuksuzluklardan dolayı Birkaç aydır babamı kaybettiğimi söylemek istiyorum, adalete ne kadar inanırım, bu benim için kişisel olarak zayıfladı ama bizi umutlandıran siz değerli dostlarımız, büyüklerimiz, babamın arkadaşlarıdır. ve canlı. Duruşmada olabildiğince buraya gelelim, bu umudu yeşertelim. Umarım adalet vardır, bir şekilde umut yeşertebilecek bir oluşuma neden olabilir. ..Belki yapabiliriz, belki yapamayız. Bilmiyorum ama en azından bu zamana kadar bizi yalnız bırakmayan herkese teşekkür etmek istiyorum.Son kez söylüyorum bu ülkede bir daha böyle şeyler yaşanmamalı ama maalesef göreceğiz. Yani bu sistem böyle yaşadığı sürece, faşist sistem devam ettiği sürece bu acıları yaşayacağız. Umarım bir filiz çıkar. “Adalet burada yerini buluyor.”